Ağıralioğlu'nun terörsüz Türkiye sürecine ilişkin referandum çağırısı sürüyor
GÜMÜŞHANE-BHA
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Gümüşhane programı kapsamında gazetecilerle bir araya geldi. Basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Ağıralioğlu, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
“Terörle ilgili itirazlarımızı dillendirdik. Referandum istiyoruz biz. Terörsüz Türkiye, konuşurken güzeldir, herkes buna razı olur. Ama hükümetin sicil bozukluğu vardır. Bu dediğinizi, niçin 99’da demediniz? Devlet Bey başlattırsa, Devlet Bey’e soruyorum. Bu dediğini o zaman niye demedin? 26 yıldır millet, evlatlarını vererek devleti ayakta tutmaya çalışıyor. O zaman konuşarak olacağına inanıyorsan, o zaman çağırsaydın meclise. O zaman niçin çağırmadın da, şimdi çağırıyorsun? Bunu milletine izah etmek zorundasın. 2013’de Tayyip Bey denedi. O zaman Tayyip Bey’e sövmeyi denedin sen. O zaman Tayyip Bey’e kimsenin etmediği lafları etti. ‘Ermeni dostusun, PKK’nın Kandil’in maşasısın, tek adam olmak için PKK ile oturup kalktın’ dedin. O zaman niçin bunu demedin de 10 sene evlatlarımız şehit edildi. Şimdi hesabını vermek zorunda olan Devlet Bey’dir. Evlatlarımızı vuranlara soruyorsunuz, vurulanlara da soracaksınız. 41 yıldır millet evlat gönderiyor. Kınalayıp gönderiyor, ay yıldızlı al bayrağa sarıp alıyor. Öyle iş yok. Akıllı siyasetçiler lazım bize.
"Millet sizin deneme tahtanız değil!"
Kemal Kılıçdaroğlu’na geçen seçim, ’iktidara gelirse Demirtaş’ı serbest bırakacak. Soruyorum Öcalan’ı da serbest bırakacak mısın?’ diye kızıyordu. Kemal Bey’in gelirse bırakacağından değil de, kendilerinden önce bırakacağından korkmuşlar. Sizi 40 yıldır seven, bu uğurda bedel ödemiş tabanlarınıza saygılı olun. Seçmenin karşısına çıktığınız, seçmene verdiğiniz sözlere uygun davranın. Bu millet sizin deneme tahtanız değil. 2 sene önce seçim de ‘Öcalan’ın canını okuyacağız, bunları muhatap alanında canını okuyacağız’ dediniz. Millet sizi böyle seçti. Canını okuyacağız dediklerinizle can yoldaşı olmaya karar verdiniz. Şimdi referandum. O yüzden Anahtar Parti referandum diyor.
Bahçeli'nin komisyon önerisi
Komisyon kurun. Şartları şeffaflaştırın, milletinizle paylaşın. Sonra diyin ki; ‘bizim bunu yapmaya yetkimiz yok. Çünkü biz sizden geçen seçim yetki isterken, bunları düzelteceğiz diye aldık. Şimdi bunları yaşatacağız diye bir karar verdik.’ Yaşatabilir miyiz diye milletinize soracaksınız. Sizin bu siyasi süreçlerdeki maharetsizliğiniz yüzünden devlet iradesiyle yerlere düştü. Sizin kahraman evlatlarınız şehit olarak sokakları geri aldılar. Şimdi aynı şeyi bir daha yapıyorsunuz. PKK, dağlarda infaz ettikleri Kürtlerin hesabını veremez. Her şeyi yapma hakkı var zannediyor bunlar. Ben milletin kahrını görüyorum. Terörsüz Türkiye deyince kimse konuşamaz. Kimse terör devam etsin istemez, bizde istemeyiz. Ama terörsüz Türkiye olsun demek başka bir şeydir, terörle müzakere başka bir şeydir. DEM’in şımarık açıklamalarına razı olmak başka bir şeydir. Lozan’a sessiz kalmak başka bir şeydir. Hükümetin yetkisi boşa düşmüştür. Yetkiyi bu yüzden almadılar, bunun tam tersini diyerek aldılar. Millet onlara vekaleti; teröristlerle mücadele etsinler diye verdi. Millet geçen seçim fakirliğe razı oldu. Açlığa razı olalım da devletsizliğe razı olmayalım dediler. O yüzden yetki verdiler bunlara. Referandum. Bunu millete soracaksınız.
İmamoğlu davası
Rüşvet, yolsuzluk işlerine millet alıştırılmamalıdır. Siyaset de uzunca zamandır bu alanda aşınma var. Millet bu olanlara şaşkın şaşkın bakıyor. Kendi belediye başkanlarından AK Parti, 7 tanesine el çektirdi yolsuzluk gerekçesiyle. Bunlardan yargılanan yok, mahkemeye giden yok. O zaman kendi belediye başkanlarınızı bu hassasiyetle alıp, mahkemeye gönderseydiniz, İmamoğlu ile yaptığınız hiçbir şeye kimse itiraz etmeyecekti. Millet bu sefer şöyle bakar, sizin derdiniz üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Lekelenmeme hakkı diye bir şey var, masumiyet karnesi diye bir şey var. Mahkeme karar verene kadar insanlar masumdur. Mahkeme kararı etkileyecek yayınlar yapılmaz. Şu anda mahkeme karar vermiş de, her şey olması gereken gibi olmuş gibi yayınlar yapılıyor. Bunlar bizim hukuk kalitemizi çok hasarlıyor.
Seçilmiş krallar dönemi
Dünyada seçimli krallar dönemi başladı. Nasıl yöneteceğinize kanunlar karar verir. Siz sadece yönetme yetkisi alırsınız. Yüksek standartlı bir ülke olacaksak işlerimizi nasıl yatığımıza bakacağız.
Türkiye de siyaset şöyle oluyor. 20-25 yılda birini seçiyoruz sonra ondan kurtulmak için başka birini seçiyoruz. Her 20 yılda bir seçtiklerimizden kurtulmak için acaba başka biri var mı diye bakınıyoruz. Ben siyaseti yerine çekmeyi vaat ediyorum. Enflasyonun, faizi, işsizliğin sebebi siyasetçilerdir.”