İklim krizi, yeşil deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarını tehdit ediyor
HATAY-BHA
Küresel ısınmanın etkisiyle yükselen deniz seviyesi, yeşil deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarını tehdit ediyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nden bilim insanlarının gerçekleştirdiği araştırma, Samandağ Sahili'ndeki yuvalama alanlarının iklim değişikliği nedeniyle büyük oranda kaybolabileceğini ortaya koydu.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Listesi'ne göre, yeşil deniz kaplumbağaları dünya genelinde “tehdit altında” ve Akdeniz popülasyonu da “tehdide yakın” (NT) statüsünde yer alıyor. Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında, özellikle Hatay Samandağ Sahili, yeşil deniz kaplumbağalarının en önemli yuvalama alanlarından biri olarak biliniyor. Ancak, bilim insanlarının yürüttüğü son araştırma, bu alanların deniz seviyesi yükselmesi nedeniyle büyük tehdit altında olduğunu gösterdi.
Araştırmada, 2100 yılına kadar deniz seviyesinin 0,48 metre, 0,63 metre ve 1,2 metre yükselmesi durumunda, Samandağ Plajı'ndaki kullanılabilir yuvalama alanlarının sırasıyla ortalama yüzde 9,7, yüzde 13,1 ve yüzde 31,8 oranında kaybolacağı öngörüldü. Bu kayıplar, kıyı hattında önemli habitat daralmalarına ve yuvalama yoğunluğunun artmasıyla yeni risklere yol açacak.
Risk altındaki alanlar ve etkiler
Özellikle düşük kıyı yüksekliğine sahip Çevlik alt bölgesinin, yüzde 45’e varan habitat kaybı ile en fazla risk altında olduğu vurgulandı. Bu bölge, denizle kara arasındaki eğimin düşük olması nedeniyle taşkın ve erozyona daha yatkın hale gelmiş durumda.
Samandağ kumsalının 14 kilometre uzunluğunda olduğunu belirten Prof. Dr. Sönmez, bu alanın yeşil deniz kaplumbağaları için kritik bir yuvalama bölgesi olduğunu söyledi. Araştırma kapsamında, 2100 yılına kadar meydana gelebilecek deniz seviyesi yükselme senaryoları üzerinde yapılan çalışmalar, yuvalama alanlarında büyük kayıplara işaret ediyor.
İklim değişikliği ve çevresel etkiler
Sönmez, iklim değişikliği ile birlikte, sadece deniz seviyesinin yükselmesinin değil, aynı zamanda şiddetli fırtınalar ve erozyon gibi çevresel etkilerin de önemli riskler yarattığını belirtti. Bu tür değişimlerin, deniz kaplumbağalarının yuvalama habitatlarını kaybetmesine yol açacak.
Araştırmacılar, deniz seviyesinin yükselmesiyle kumsallarda daralma yaşanacağının altını çizdi. Bu durum, deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarının azalmasına ve yoğunluğun artmasına neden olabilir. Sönmez, ayrıca “Bir kaplumbağanın kendisinden önce yapılmış olan yuvanın yumurtalarına zarar verme riski ve predatörlerin (çakal, tilki gibi) bölgeye çekilmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir” diye konuştu.
Geleceğe yönelik koruma stratejileri
Araştırmanın ana hedeflerinden biri, hangi alanların korunabileceği ve hangi alanların kaybolduğu konusunda veri toplayarak, gelecekteki koruma yönetim planlarını şekillendirmek. Prof. Dr. Sönmez, bu bilgilerin, kaplumbağaların yuvalama alanlarının yer değiştirilmesi gibi önlemlerle daha etkin koruma yöntemleri geliştirilmesine katkı sağlayacağını ifade etti.
Deniz seviyesinin yükselmesinin yanı sıra kıyı ekosistemlerindeki dinamiklerin de korunması gerektiği vurgulandı. Kıyı arkası yapılaşmalarının, kum ve bitkisel alan kayıplarına, kıyıda erozyona yol açtığı belirtilerek, bu alanların haritalandırılması ve iklim değişikliği senaryolarına uygun koruma stratejilerinin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi.