MUĞLA-BHA

Muğla Ticaret Borsası (MTB), Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO), Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası (FTSO), Bodrum Ticaret Odası (BODTO) Marmaris Ticaret Odası (MTO) ve Milas Ticaret ve Sanayi Odası (MİTSO) ortak açıklama yaparak, zeytinlik alanlarda sanayi, madencilik ve enerji projelerine izin verilmesini içeren, kamuoyunda ‘Zeytin Yasası’ olarak bilinen torba yasanın stratejik öneme sahip tarımsal üretim alanlarına zarar vereceği endişesini dile getirdi. Muğla’nın bereketli topraklarında binlerce yıldır varlığını sürdüren zeytin ağaçlarının, sadece bir tarım ürünü değil, kültürün, tarihin ve ekonominin temel taşlarından biri olduğuna dikkat çekilen açıklamada “Zeytinliklerimiz; gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miraslardan biridir, en önemli doğal varlıklarımızdır.” ifadelerine yer verildi. Zeytin ağaçlarının Muğla’da yaşamın, bolluğun ve bereketin simgesi olduğu vurgulanan açıklamada, zeytin ağaçlarının ve sahalarının tahrip edilmesinin binlerce yıllık geleneğe ve binlerce insanın emeğine büyük zararlar vereceği kaydedildi.

Muğla Odaları Borsası tarafından konuyla ilgili yapılan ortak açıklama şöyle;

“Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda kabul edilen ve Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesi beklenen torba yasa ile maden yapılacak alanlardaki zeytin ağaçlarının mümkünse aynı il veya ilçede başka bir alana taşınması, ağaçların taşınması mümkün değilse, uzman görüşleri doğrultusunda eşdeğer büyüklükte yeni zeytinlik sahaları kurulması gündeme gelmiştir.

Muğla Odaları ve Borsası olarak yasanın bu şekilde yürürlüğe girmesi durumunda, Muğla ormanlarının ve zeytinlik alanların zarar görmesinden büyük endişe duyuyoruz. Türkiye’nin önde gelen çevre platformları ‘zeytin ağaçlarının taşınabileceği’ yönündeki görüşlerin bilimsel temelden yoksun olduğunu belirterek, bu işlemin yalnızca çok sınırlı koşullarda başarıyla uygulanabileceğini, yaygın taşımaların ise ciddi ağaç ve verim kayıplarına sebep olabileceğini açıkça ortaya koymaktadır. Yeni zeytinlik sahalarının kurulması ise bölgenin en önemli doğal varlıklarını yok edecek, uygulanması ve sürdürülmesi imkânsız görünen, zaman ve emek kaybından başka bir işe yaramayacak beyhude bir çaba olarak görülmektedir. ‘Zeytin ağaçlarımızın yok edilmesi’, orman varlığımızın tahrip edilmesi, havamızın kirletilmesi, sağlıklı gıdaya erişim hakkımızın ihlal edilmesi ve iklim krizine karşı kırılganlığımızın artması şeklindeki döngünün başlangıcı olacaktır.

Ülkemizin ve bölgemizin geleceği için ekonomik kalkınmayı ve sürdürülebilir çevreyi birlikte düşünmek zorundayız. Muğla’nın bereketli topraklarında binlerce yıldır varlığını sürdüren zeytin ağaçları, sadece bir tarım ürünü değil, kültürün, tarihin ve ekonominin temel taşlarından biridir. Zeytinliklerimiz; gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras, en önemli doğal varlıklarımızdır. Yaşamın, bolluğun ve bereketin simgesi olarak gördüğümüz zeytin ağaçlarına verilecek zarar, doğaya, üreticiye, tarıma ve ülkemizin geleceğine verilen zarar demektir.

Özellikle zeytinlik alanlara 3 kilometre yarıçapındaki uzaklıklarda madencilik ve taş ocağı gibi faaliyetlerin yapılması mevcut kanunda yasaklanmıştır. Bu konuda yapılacak bilimsel araştırmaların ışığında 3 kilometre yarıçap mesafesi gözden geçirilebilir. Ancak zeytinliklerin taşınması veya bozulan alan kadar yeni zeytinlik alanlarının yaratılması uygulamada çok mümkün gözükmemektedir. İçlerinde anıt ağaç niteliğinde, çok uzun geçmişe sahip zeytin ağaçları olan zeytinlikleri sökmeden ve tarihi mirasımıza zarar vermeden korumayı sürdürmeliyiz. Bu yüzden zeytincilikle ilgili kanunun görüşülmesi sırasında bu hususların göz önüne alınmasını istiyoruz.”