DMM, "Türkiye'nin buğdayda ithalata bağımlı hale geldiği" iddialarına yanıt verdi

Gündem 2

Yayınlama: 26 Temmuz 2025 Cumartesi 19:41 Kaynak: Birlik Haber Ajansı Editör: Cansu R.

letişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), sosyal medyada yayılan “Türkiye’nin buğdayda ithalata bağımlı hale geldiği, rekoltenin 18 milyon ton olduğu ve 7-10 milyon ton ithalat yapılacağı” iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

DMM, "Türkiye'nin buğdayda ithalata bağımlı hale geldiği" iddialarına yanıt verdi. ANKARA-BHA
İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), sosyal medyada yayılan “Türkiye’nin buğdayda ithalata bağımlı hale geldiği, rekoltenin 18 milyon ton olduğu ve 7-10 milyon ton ithalat yapılacağı” iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
DMM’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, söz konusu iddiaların kamuoyunu yanıltıcı nitelikte açık bir dezenformasyon olduğu ifade edilerek, Türkiye'nin üretim kapasitesine ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:
<blockquote>
“Türkiye, buğday üretiminde kendine yeterli bir ülke konumundadır. Rekolte iklim koşullarına göre değişiklik gösterse de, yıllık üretim ortalaması 20–21 milyon ton seviyesindedir. 2025 yılı için açıklanan ilk tahmine göre, hububat üretim bölgelerinde yaşanan kuraklığa rağmen buğday rekoltesi 19,6 milyon ton olarak öngörülmektedir.”
</blockquote>
Açıklamada, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) stoklarının da arz güvenliğine katkı sağladığı ve Türkiye’nin iç tüketiminin 19-20 milyon ton civarında olduğu hatırlatıldı. Bu kapsamda bir arz açığı bulunmadığı vurgulandı.
<h2>İthalat, ihracat amaçlı yapılıyor</h2>
İddialarda geçen ithalat verilerinin yanlış yorumlandığı ifade edilen açıklamada, buğday ithalatının büyük bir bölümünün Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında gerçekleştirildiği, un, makarna ve bulgur gibi ürünlerin işlenerek yurt dışına ihraç edildiği belirtildi.
<blockquote>
“Bu kapsamda yapılan ithalat, işlenmiş ürünlerin ihracıyla ülkemize döviz girdisi sağlamaktadır. Buğday ithalatı, iç tüketim için değil, ihracat odaklı üretim içindir.”
</blockquote>
<h2>Karşılaştırmalar yanıltıcı</h2>
Cumhuriyet’in ilk yıllarıyla yapılan verimlilik karşılaştırmalarının da bilimsel temelden yoksun olduğu ifade edilen açıklamada, 1938-1942 yıllarında dekar başına verimin 93 kilogram olduğu, günümüzde ise bu verimin 300 kilogram seviyelerine ulaştığı bilgisi paylaşıldı.
Son olarak kamuoyunun resmi veriler ve yetkili kurum açıklamalarını esas alması gerektiği vurgulandı.

ANKARA-BHA

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), sosyal medyada yayılan “Türkiye’nin buğdayda ithalata bağımlı hale geldiği, rekoltenin 18 milyon ton olduğu ve 7-10 milyon ton ithalat yapılacağı” iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

DMM’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, söz konusu iddiaların kamuoyunu yanıltıcı nitelikte açık bir dezenformasyon olduğu ifade edilerek, Türkiye'nin üretim kapasitesine ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:

“Türkiye, buğday üretiminde kendine yeterli bir ülke konumundadır. Rekolte iklim koşullarına göre değişiklik gösterse de, yıllık üretim ortalaması 20–21 milyon ton seviyesindedir. 2025 yılı için açıklanan ilk tahmine göre, hububat üretim bölgelerinde yaşanan kuraklığa rağmen buğday rekoltesi 19,6 milyon ton olarak öngörülmektedir.”

</blockquote>

Açıklamada, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) stoklarının da arz güvenliğine katkı sağladığı ve Türkiye’nin iç tüketiminin 19-20 milyon ton civarında olduğu hatırlatıldı. Bu kapsamda bir arz açığı bulunmadığı vurgulandı.

<h2>İthalat, ihracat amaçlı yapılıyor</h2>

İddialarda geçen ithalat verilerinin yanlış yorumlandığı ifade edilen açıklamada, buğday ithalatının büyük bir bölümünün Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında gerçekleştirildiği, un, makarna ve bulgur gibi ürünlerin işlenerek yurt dışına ihraç edildiği belirtildi.

“Bu kapsamda yapılan ithalat, işlenmiş ürünlerin ihracıyla ülkemize döviz girdisi sağlamaktadır. Buğday ithalatı, iç tüketim için değil, ihracat odaklı üretim içindir.”

</blockquote>

<h2>Karşılaştırmalar yanıltıcı</h2>

Cumhuriyet’in ilk yıllarıyla yapılan verimlilik karşılaştırmalarının da bilimsel temelden yoksun olduğu ifade edilen açıklamada, 1938-1942 yıllarında dekar başına verimin 93 kilogram olduğu, günümüzde ise bu verimin 300 kilogram seviyelerine ulaştığı bilgisi paylaşıldı.

Son olarak kamuoyunun resmi veriler ve yetkili kurum açıklamalarını esas alması gerektiği vurgulandı.