İletişim Başkanlığı'ndan İsrail iddialarına yalanlama! Filistinli sağlık çalışanlarının ölümüne ilişkin çarpıcı iddialar sarsıyor. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, İsrail'in suçlamalarını reddederek gerçekleri ortaya koydu. Saldırıda hayatını kaybeden Rıfat Rıdvan’a ait kritik video, gözleri dolduruyor.
ANKARA-BHA
İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), İsrail tarafından 15 Filistinli sağlık çalışanının öldürülmesine ilişkin ortaya atılan iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi. DMM’nin sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada, İsrail'in resmi kaynaklarının, öldürülen sağlık personelinin “şüpheli araçlarda bulunduğu” ve “Hamas mensubu oldukları” yönündeki iddialarının doğru olmadığı vurgulandı.
Açıklamada, 23 Mart’ta Gazze’nin güneyinde yer alan Refah kentinde İsrail işgal güçlerinin 15 Filistinli sağlık çalışanını öldürdüğü ve ardından cesetleri toplu mezara gömdüğü bilgisi paylaşıldı. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ile İsrail ordusunun Arap Basını Sözcüsü Avichay Adraee’nin, saldırının rastgele yapılmadığını ve çok sayıda Hamas ile İslami Cihad mensubunun öldürüldüğünü öne sürdüğü aktarıldı. İsrailli yetkililer ayrıca, ambulansların ışıklarını ve acil durum sinyallerini kullanmadığını, bu nedenle şüpheli görülerek hedef alındığını ileri sürdü.
Ancak açıklamada, saldırıda hayatını kaybeden Filistinli sağlık görevlisi Rıfat Rıdvan’a ait cep telefonunda bulunan ve The New York Times tarafından yayımlanan videonun, bu iddiaları çürüttüğü belirtildi. Videoda, ambulansların tepe lambaları ve ışıklarının açık olduğu açıkça görülüyor. Ayrıca bir ambulans ve itfaiye aracının durdurulduğu, araçtan inen iki sağlık görevlisinin İsrailli askerlere ait araca yaklaşırken “Kaza gibi görünüyor” dediği ve bir diğer sağlık görevlisinin ise “Yahudiler geliyor” ifadesinin ardından saldırının başladığı yer alıyor.
Saldırıdan sağ kurtulan tek sağlık görevlisi Munther Abed, BBC’ye yaptığı açıklamada, gündüz ya da gece fark etmeksizin ambulansların iç ve dış ışıklarının açık olduğunu ve araçların Filistin Kızılayı’na ait olduğunu belirtti. Abed, İsrail’in, Hamas’ın ambulansları siper olarak kullandığı yönündeki iddiasını ise “Bu tamamen yanlış, tüm mürettebat sivildi” sözleriyle yalanladı.
Han Yunus’taki Nasser Hastanesi’nde adli tıp uzmanı Ahmad Dhaher’in yaptığı incelemeye göre, 5 cesedin yakın mesafeden çok sayıda kurşunla infaz edildiği saptandı. Filistin Kızılayı Sözcüsü Nebal Farsakh da öldürülen sağlık personelinden birinin “ellerinin ve ayaklarının vücuduna bağlı” olduğunu doğruladı. İsrail’in öldürülenler arasında yer aldığını öne sürdüğü Hamas üyesi Muhammed Emin İbrahim Şubaki’nin ise bu 15 kişi arasında bulunmadığı ve cesedinin yerinin de açıklanmadığı kaydedildi. İsrail ordusu, askerlerin “ambulansların ışıkları kapalıydı” yönündeki ifadelerine dayanarak saldırının gerçekleştiğini, ancak hata yapıldığını kabul etti.
Birleşmiş Milletler, sağlık çalışanlarının öldürülmesini “kabul edilemez” olarak nitelerken, Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Ghebreyesus da Filistin Kızılayı’nda görevli 8 sağlık görevlisinin hedef alındığı saldırıyı kınadı.
Hayatını kaybedenlerin 8’inin Kızılay çalışanı, 6’sının Gazze Sivil Savunma acil müdahale biriminden ve 1’inin Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) personeli olduğu belirtildi. Uluslararası Kızılay, saldırıyı “son 8 yılda sağlık personeline yönelik en ölümcül saldırı” olarak tanımladı. Açıklamanın sonunda, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını meşru göstermek amacıyla ortaya attığı iddialara itibar edilmemesi gerektiği vurgulandı.
İsrail'in Gazze'de 15 Filistinli sağlık çalışanını öldürdüğü iddiaları yalanlaması büyük yankı uyandırdı. Saldırıda infaz edildikleri belirtilen sağlık görevlilerinin ailelerinin yaşadığı acı herkesi derinden sarsarken, uluslararası toplumun bu olayı kınaması dikkat çekiyor. İnsan hakları ihlallerinin ortaya çıkmasıyla birlikte, İsrail'in gerçekleri manipüle etmeye çalışması, daha fazla tepki çekmeye devam ediyor.
