30 Nisan 2025 Çarşamba
DOLAR 38.48 ₺
EURO 43.92 ₺
STERLIN 51.40 ₺
G.ALTIN 4,069.13 ₺
BTC 94,201.44 $
ETH 1,797.40 $
BİST 9,146.88

    Karbon Fiyatlandırması ve Emisyon Ticaret Sistemi Paneli ATO'da yapıldı

    YerelAnkara 0
    Yayınlama: 30 Nisan 2025 Çarşamba 13:24 Kaynak: Birlik Haber Ajansı

    Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, "Karbon Fiyatlandırması ve Emisyon Ticaret Sistemi Paneli"nde yaptığı konuşmada, çevresel hedeflere ulaşırken ekonomik istikrarın da gözetilmesi gerektiğini vurguladı.

    Karbon Fiyatlandırması ve Emisyon Ticaret Sistemi Paneli ATO'da yapıldı

    ANKARA-BHA Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, karbon fiyatlandırma ve emisyon ticaret sistemi gibi mekanizmaların uygulanmasının KOBİ'lere yük getirmesi ile üretim kapasitesinde daralma, rekabet gücünde azalma ve istihdamda gerileme gibi olumsuz sonuçlar ortaya çıkabileceğini kaydederek, "Çevresel hedeflere ulaşırken ekonomik istikrar da gözetilmeli" dedi. Ankara Ticaret Odası'nın, Ticaret Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı-İklim Değişikliği Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu, Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Konseyi ve Maliye Hesap Uzmanları Vakfı'nın destekleriyle düzenlediği "Karbon Fiyatlandırması ve Emisyon Ticaret Sistemi Paneli" ATO Meclis Salonu'nda gerçekleşti. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda iş dünyasının yeşil dönüşüm sürecine uyumunu desteklemek amacıyla düzenlenen panelin açılış konuşmalarını ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, Kamu Gözetimi ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) Başkanı Dr. Hasan Özçelik ve Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nevzat Saygılıoğlu yaptı. AB'ye 108,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, çevre ve iklim değişikliği konularının 50 yılı aşkın süredir dünyanın gündeminde olduğunu anlattığı konuşmasında, Paris İklim Anlaşması'yla sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda ülkelerin hedeflerini açıkladığını kaydetti. Sera gazı emisyonlarını azaltmak için kullanılacak araçlardan birinin "karbon fiyatlandırma mekanizmaları" olduğunu bildiren Baran, bir ürün veya hizmetin üretimi sırasında ortaya çıkan karbon emisyon miktarı üzerinden, belirli bir bedelin ödenmesini içeren politikaların özetle "kirleten öder" mantığıyla yürütüldüğünü söyledi. Baran, "Her ne kadar, esas kirletenin sanayileşmiş ülkeler olduğu ve bunun bedelinin daha geriden gelerek sanayileşen ya da henüz sanayileşmemiş ülkelere ödetilmeye çalışıldığı söylense de, dünya bizim ve sorumluluk da kaçınılmaz olarak hepimizin" dedi. İklim krizine neden olan karbondioksit ve diğer sera gazlarının azaltılması hedefi doğrultusunda geliştirilen "karbon vergisi ve emisyon ticaret sistemi"nin halihazırda birçok ülkede uygulandığını kaydeden Baran, iklim değişikliği konusunun ticareti de ilgilendirdiğini, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı Avrupa Birliği'nin bir yandan ekonomik gelişimini sürdürmek, diğer yandan iklim değişikliğiyle mücadele etmek üzere "Yeşil Mutabakatı" devreye aldığını anlattı. Bu kapsamda "Sınırda Karbon Düzenlemesi"nin geçiş için öngörülen sürelerin ardından 1 Ocak 2026'tan itibaren uygulanmaya başlanacağını dile getiren Baran, "Bu süreç, reel sektörümüzü yakından ilgilendiriyor. Ülkemizin toplam ihracatı içinde Avrupa Birliği yüzde 40'ı aşan bir paya sahip. 2024 yılında 108,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. AB tarafından 'Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması' kapsamında belirlenen 5 sektör demir-çelik, çimento, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen ile tekstil ve hazır giyim sektörlerinin yeşil dönüşüm sürecinden en hızlı ve en fazla etkileneceği öngörülüyor" diye konuştu. Adil, kademeli ve destekleyici bir yaklaşım benimsenmeli Türkiye'nin de bu konuda kapsamlı bir çalışma içinde olduğunu belirten Baran, İklim Kanunu'nun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde detaylı bir şekilde istişare edilme kararı alınmasının kıymetli bir fırsat ortaya çıkardığını söyledi. Baran, "İş dünyası olarak sürdürülebilirliği ve yeşil dönüşümü destekliyoruz. Ancak, şunu da açık yüreklilikle ifade etmek isterim ki, halihazırdaki küresel ekonomik belirsizlikler, yüksek finansman maliyetleri, artan üretim giderleri ve daralan iç talep gibi ağır koşullarla baş etmeye çalışan işletmelerimizin, yeni mali yüklerle karşı karşıya kalması ciddi riskler barındırıyor. Karbon fiyatlandırma ve emisyon ticaret sistemi gibi mekanizmaların uygulanması, KOBİ'lerimizin taşıyabileceğinden fazla yük getirirse; üretim kapasitesinde daralma, rekabet gücünde azalma ve istihdamda gerileme gibi olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, yeni düzenlemelerin tasarlanmasında mutlaka adil, kademeli ve destekleyici bir yaklaşım benimsenmelidir. Ekonomik istikrarı gözetmeksizin, çevresel hedeflere ulaşmanın mümkün olamayacağını düşünüyorum" dedi. Karbon fiyatlandırma ve ETS yeni fırsatlar sunabilir karbon fiyatlandırma ve emisyon ticaret sistemlerinin doğru tasarlanması gerektiğine dikkat çeken Baran, "Karbon fiyatlandırma ve emisyon ticaret sistemleri mekanizmaları, doğru tasarlandığında ekonomimize yeni fırsatlar sunabilir. Aksi halde, bu süreç, ekonomik anlamda telafisi zor yaralar açabilir. Bu düzenleme gerçekleştirilirken adil, şeffaf, istişareye dayalı ve kademeli bir yaklaşımın benimsenmesi, reel sektöre ulusal ve uluslararası finansman ve destek mekanizmalarının oluşturulması, sektörlerimizin rekabet gücünü koruyacak dengeli politikaların hayata geçirilmesi en büyük beklentimizdir" dedi. İklim finansal ve sosyal bir problem İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, konuşmasında 2050 yılına kadar oluşturulacak bir tasvirde iklim finansının 300 trilyon dolarlık bir pasta oluşturacağına kaydetti. Hasar, "Türkiye nerede duracak peki, parayı verip teknoloji alan bir ülke mi olacak yoksa biz de üretime girecek miyiz?" diye soran Hasar, " Sanayi devrimini kaçırdık ama bilişim devrimini kaçırmak istemiyoruz. Burada üreten bir ülke olmak zorundayız. Teknolojimizi geliştirdikçe, dönüşüm maliyetlerini düşürdükçe, sanayiciye gelişme alanı verdikçe piyasa derinleşir, finansal aktörler girebilir. İklim finansal bir problem. İklim sosyal bir problem. İklim göçlerini göz önünde bulundurduğumuzda sınırları aşan bir güvenlik problemi" diye konuştu. Türkiye'nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'ndan etkilenecek sektörlerin, çeşitli ülkelerle kıyaslandığında düşük olduğunu kaydeden Hasar, "Türkiye'deki 800 büyük tesisi takip ediyoruz. Bunlar Türkiye'nin mevcut emisyonlarının yüzde 50'si kadar üretim yapıyorlar ve bu emisyonların yüzde 50'sinin yüzde 85'i de sınırda karbona tabii. Organik tarımın aktarılması, hayvancılığın korunması gibi birçok alanda çalışmalar yapılıyor fakat hedef yok. Her bir bakanlığın kendince, her bir kurumun kendince çeşitli hedefleri olabilir" dedi. Karbon emisyonumuzla dünyada 16. sıradayız KGK Başkanı Dr. Hasan Özçelik, konuşmasında dünyadaki 3 önemli aktör Amerika, Avrupa ve Çin'in ticari anlamında dünya gayri safi milli hasılasının yüzde 50'sinden fazlasını ürettiklerini belirterek, en fazla karbon emisyonunu üreten ülkenin Çin, ikinci ülkenin ise Amerika olduğunu söyledi. Türkiye'nin ise yüzde 1'lik kısımda olduğunu kaydeden Özçelik, Türkiye ihracatının yüzde 42'sinin Avrupa Birliği'ne yapıldığını hatırlattı. Özçelik, "Üretimimize karşılık karbon emisyonumuzla dünyada 16. sıradayız ama yeni bir çağın da başlangıcındayız. Geride kalmamak için sonunu yakalamaya çalışıyoruz. Yeniçağla birlikte teknolojiyi, dijital dönüşümü, yeşil dönüşümü başarabilirsek, daha az karbon salınımı da yapabiliriz. Şirketlerimizin maruz kaldığı karbon maliyetleri, finansal pozisyonlarını, risk yapılarını, nakit akışlarını ve dolayısıyla değerlerini etkileyecektir. Uluslararası yatırımcı güvenliğinin artırılması ve Türkiye'nin küresel rekabet gücünün korunması açısından kritik bir öneme sahip. Eğer biz gerekli tedbirleri almazsak başka bir pazar bulamayabiliriz. Bunu telafi edecek bir pazar bulamazsak, ticaretimiz sıkıntıya düşecek. Bu sürecin başarılı yönetilmesi için düzenleyici kurumlar, özel sektör, akademi ve sivil toplum kuruluşları arasında etkin bir işbirliği gerekli" diye konuştu. Küresel karbon fiyatlandırması 2023'te 104 milyar dolarla rekor yaptı Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nevzat Saygılıoğlu, karbon fiyatlandırma mekanizmalarına değindiği konuşmasında, "Dünya Bankası'nın 'Karbon Fiyatlandırmasının Durumu ve Eğilimleri 2024' raporuna göre küresel karbon fiyatlandırması sonucu sağlanan gelir 2023'te 104 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaştı" dedi. Dünya çapında 75 karbon fiyatlandırma aracının faaliyette olduğunu anlatan Saygılıoğlu, Brezilya, Hindistan, Şili, Kolombiya ve Türkiye gibi büyük orta gelirli ülkelerin karbon fiyatlandırması uygulamasına geçiş sürecinde olduğunu anlattı. Saygılıoğlu, "Avrupa Birliği karbon salınımının önlenmesinde tavrını net bir şekilde ortaya koymuş durumda. 2030 yılına kadar yüzde 30, daha sonra da yüzde sıfır emisyona indirme çabaları oldukça ciddi" diye konuştu. ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Temel Aktay ve çok sayıda ATO üyesinin yer aldığı panel, oturumlarla devam etti. "Karbon Fiyatlandırması ve Emisyon Ticaret Sistemi Paneli"nin birinci oturumu, Yeminli Mali Müşavir, Gedik Üniversitesi Öğretim Üyesi Nazmi Karyağdı'nın moderatörlüğünde gerçekleşti. Panelde İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Üzeltürk "Karbonun Dünyaya Yıldızlararası Yolculuğu: Karbon Vergisi" başlığını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı, Karbon Fiyatlandırma Dairesi Başkanı Eyüp Kaan Moralı "Emisyon Ticaret Sistemi ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması" başlığını, Ticaret Bakanlığı, AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakat Dairesi Başkanı Gülizar Yavaş "Yeşil Mutabakat Eylem Planı ve AB'deki Son Gelişmeler" başlığını ele aldı. Karyağdı'nın moderatörlüğünde gerçekleşen ikinci oturumda ise TÜRKÇİMENTO-Çevre ve İklim Değişikliği Müdürü Canan Derinöz Gencel "İklim Değişikliği Düzenlemelerine Sektörel Bakış: Çimento Sanayi" başlığını, Vergi Konseyi Başkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Emre Akın "Avrupa Birliği'nin Emisyon Ticaret Sistemi Politikası ve Uluslararası Ticarete Yansıması" başlığını, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Sürdürülebilirlik Standartları Dairesi Başkanı Gülşah Günay "Türkiye'de İlk Zorunlu Sürdürülebilirlik Raporlaması" başlığını, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı Vergi Müfettişi Hasan Kiraz "Karbon Vergisinde Uluslararası Deneyimler" başlığını ele aldı.

    İlk Yorumu Sen Yaz
    code