<p><strong>ANKARA-BHA</strong></p>

<p>Şirketin Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Ayşem Sargın, Türk tedarikçilerin 737’den 787’ye kadar tüm yeni nesil Boeing uçaklarına ve Chinook ile P-8 gibi savunma platformlarına bileşen sağladığını belirtti.</p>

<p>Sargın, Boeing’in Türkiye ile 80 yılı aşkın köklü bir ilişkiye sahip olmasından duydukları gururu dile getirerek, “Türkiye, Boeing için sadece öncelikli bir büyüme pazarı değil; aynı zamanda endüstriyel, mühendislik ve teknolojik kabiliyet açısından kritik bir kaynak ülke” dedi.</p>

<p>2017 yılında başlatılan Boeing Türkiye Milli Havacılık Planı (NAI) ile sanayi, teknoloji, bölgesel servis ve ileri seviye kabiliyet geliştirme alanlarında iş birliklerinin derinleştirildiğini aktaran Sargın, Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Kayseri ve Eskişehir’de faaliyet gösteren 20’den fazla tedarikçi şirketin Boeing’e destek verdiğini kaydetti.</p>

<p>Sargın, Boeing’in sürdürülebilirlik vizyonuna da değinerek, şirketin filo yenilemesi, ileri teknoloji, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir yakıtlar, operasyonel verimlilik ve piyasa temelli önlemler olmak üzere beş stratejiyi hayata geçirdiğini söyledi. 787 Dreamliner, 777X ve 737 MAX gibi yeni nesil uçakların, önceki modellerine göre yüzde 20-30 daha fazla yakıt verimliliği sağladığını aktaran Sargın, SAF (Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı) kullanımıyla karbon emisyonlarının yüzde 80’e kadar azaltılabileceğini belirtti.</p>

<p>Sargın, Boeing’in yeşil hidrojen ve elektrikli uçuş gibi yeni nesil enerji çözümlerine yatırım yaptığını, Wisk ortak girişimi ile elektrikli hava taksisi testleri ve Saab 340 hibrit elektrikli uçuş sistemine yönelik çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi.</p>

<p>Türkiye’nin stratejik konumu ve güçlü hava yolu altyapısı sayesinde SAF’ın bölgesel ölçekte uygulanmasında kilit rol oynadığını da vurgulayan Sargın, “Türkiye, küresel havacılıkta yalnızca değerli bir müşteri değil; aynı zamanda ileri mühendisliğin merkezi ve sürdürülebilir havacılığın geleceğinde önemli bir ortak” dedi.</p>

<p></p>